headerLogo2b-18pt-myriadpro

En büyuk ihtiyacımız

Eğer en büyük ihtiyacımız bilgi olsaydı, Tanrı bize bir öğretmen gönderirdi. Eğer en büyük ihtiyacımız teknoloji olsaydı, Tanrı bize bir bilim adamı gönderirdi. Eğer en büyük ihtiyacımız para olsaydı, Tanrı bize bir ekonomist gönderirdi. Eğer en büyük ihtiyacımız zevk olsaydı, Tanrı bize, bizi eğlendiren birini gönderirdi. Ama en büyük ihtiyacımız bağışlanmaktı. Tanrı bu nedenle bize bir Kurtarıcı gönderdi. Adı İsa Mesih.

Kurtarıcı’ya ihtiyaç duyan günahkarlarız, öyle değil mi?

“…kan dökülmeden bağışlama olmaz. (İbraniler 9:22, İncil)

“Ama bir zamanlar uzak olan sizler, şimdi Mesih İsa’da Mesih’in kanı sayesinde yakın kılındınız.” (Efesliler 2:13, İncil)

İsa’nın dünyada söylediği en güçlü söz neydi? “Tamamlandı!” Bu kelimeyi yüksek sesle okuduğunuzda, İsa’nın ölümünden önce söylediği son sözü söylemiş olursunuz.

‘Tamamlandı!’ kelimesi, görünüşte çarmıha gerilmiş olmasının yarattığı trajedinin, dünyayı sarsan, kayaları parçalayan, tarihi değiştiren ve insanları ölümden dirilten bir zafer sahnesine dönüşmesini sağlayan kelimeydi. Bu olayın ayrıntılarını İncil’de okuyabilirsiniz. Bütün bunlar İsa’nın öldüğü anda gerçekleşti.

Neden bu söz önemlidir? İsa bu sözü çarmıhta söyledi. “Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı yerine gelsin diye, “Susadım!” dedi. Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O'nun ağzına uzattılar. İsa şarabı tadınca, “Tamamlandı!” dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.” (Yuhanna 19:28-30, İncil)

Bir anlamda, bu kelime, Tanrı’nın evreni var ederken söylediği sözlerden daha kuvvetlidir. “Tamamlandı” kelimesi öylesine söylenmemişti. Tanrı dünyaya geldi, yeni bedeninin günahımızın cezasını taşıyabilmesi için insanlığa büründü. Bu sözü söylemesi için ölmesi gerekti. (Tabii ki Tanrı ölemez ama büründüğü insan bedeni günahlarımız uğruna bir kurban olarak verildi. Mucizevi bir şekilde, Tanrı en büyük ruhsal ihtiyacımızı kendisi karşıladı. İmkansız mı? “Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” Luka 1:37, İncil)

Neden bu söz önemlidir? İsa günahlarınızın bedelini ödüyordu! “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil). “…günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O’nun yaralarıyla şifa buldunuz.” (1. Petrus 2:24, İncil)

İsa’nın kanı, geçmişimizi yıkayıp temizler ve İsa’nın adı geleceğimizin önünü açar.

“O’nda kurtuluşa, günahlarımızın bağışına sahibiz.” (Koloseliler 1: 14, İncil)

Ölüm Fatihi’nin günah üzerindeki zaferiyle ilgili bildiri, Tanrı’dan gelen ve günahlarımızın bedelini ödediğini belirten bir bildiridir. Bu O’nun ayrıcalığıydı. Olduğu kişi olduğu ve sevdiği gibi sevdiği için sevinin. Bağışlandınız. Bağışlama, ‘size acı vereni cezalandırma hakkından vazgeçme’ olarak da ifade edilebilir. İsa’nın çarmıhta yaptığı budur. Ölüm Fatihi’nin bildirisi, Tanrı’dan size artık günahlarınızın sonuçlarını yüklenmeniz gerekmediğine ilişkin bir açıklamadır.

Eğer Süleyman’ın bilgeliğine, Yuhanna’nın sabrına, Musa’nın yumuşak huyluluğuna, Şimşon’un gücüne, İbrahim’in itaatine, Yusuf’un sevgisine, Yeremya’nın gözyaşlarına, Davut’un şair ustalığına, İlyas’ın peygamberliğe özgü sesine, Daniel’in cesaretine, Vaftizci Yahya’nın büyüklüğüne ve elçi Pavlus’un katlanışına sahip olsaydım, yine de İsa Mesih’in kanı aracılığı ile günahlarımın bağışlanması için kefaretle kurtarılmaya hala ihtiyaç duyardım.

Cennete iyi işlerimize dayanarak gidebilir miyiz? İsa’nın şu yanıtı O’nu dinleyenleri şaşkına çevirdi, “İnsan için bu imkansızdır …” O, ‘ihtimal dahilindedir’ demedi. Hiçbir şans yok. Hiçbir yol yok. Hiçbir kaçamak yok. Hiçbir umut yok. İmkansız! Bu durum, Pasifik Okyanusu’nu yüzerek geçmeye çalışmaya benzer. Ya da bir uçurtmanın kuyruğuna tutunarak aya gitmeye çalışmaya benzer. Bu nedenle, eğer Biri bizim yerimize bir şey yapmadığı takdirde, sizin ve benim cennete gitmek için hiçbir şansımız yoktur. İhtiyacımız olan bir Kurtarıcı’dır, dini uygulamalarımızın bir özeti değil. “Bunu işitenler, ‘Öyleyse kim kurtulabilir?’ dediler. İsa, ‘İnsan için imkansız olan, Tanrı için mümkündür’ dedi.” (Luka 18:26-27, İncil)

“Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatır.” (Levililer 17:11, Eski Antlaşma)

“Ama şimdi Yasa’dan bağımsız olarak Tanrı’nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor. Tanrı insanları İsa Mesih’e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı. İnsanlar İsa Mesih’te olan kurtuluşla, Tanrı’nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.
Tanrı Mesih’i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa’ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı.” (Romalılar 3:21-26, İncil)

Eğer siz bin kişinin işleyeceği kadar günah işleseydiniz ne olurdu? Ya da bir milyon dünyanın işlediği kadar çok günah işleseydiniz? Rab İsa Mesih’in doğruluğu bu günahların hepsini yine örterdi. O’nun kanı bu günahların hepsinin suçundan sizi yine temizlerdi.

İhtiyaç duyduğumuz iman, her zaman doğru olanı yapacak olan bir Tanrı’ya imandır. Bizim, bizi göksel evine götürmek için her şeyi – ne olursa olsun her şeyi – yapacak bir Tanrı’ya ihtiyacımız var. Böyle bir Tanrı var mıdır? Evet, vardır. O, kuzularının peşinden giden bir çobandır. Bacakları çizilir, ayakları yaralanır ve gözleri yanar. Kayalıklara tırmanır ve tarlaların bir yanından öbür yanına kadar yürür. Mağaraları araştırır. Ellerini birleştirerek ağzına götürür ve avuçlarını açar ve derin vadilere doğru seslenir. Ve çağırdığı isim, sizin isminizdir.

Gerçekten de, Tanrı’nın sevgisinin büyüklüğünü kimse anlayamaz. Tanrı’nın İncil’de ne yaptığını görüyoruz? Düşünülmez olanı! O’nu çarmıhtaki İsa Mesih’te görüyoruz!

“O kendi önünde sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih’te seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle ki, sevgili Oğlu’nda bize bağışladığı yüce lütfu övülsün. Tam bir bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı lütfunun zenginliği sayesinde Mesih’in kanı aracılığıyla Mesih’te kurtuluşa, suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk.” (Efesliler 1: 4-8, İncil)

İsa Mesih imanlı mısınız? Öldüğünüz zaman gideceğiniz yer karanlık değildir, çünkü Tanrı ışıktır. Yalnızlık değildir, çünkü Mesih sizinle birliktedir. Bilmediğiniz bir ülke değildir, çünkü Kurtarıcınız İsa Mesih, daha şimdiden oradadır.

“Babam’ın evinde kalacak çok yer var. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.” İSA (Yuhanna 14: 2-3, İncil)

Eğer iyi işlerle kurtulabilsek, Tanrı’ya ihtiyacımız olmaz. İhtiyacımız olan tek şey yalnızca her hafta bize cenneti kazandıracak olan “şunu yap” ve “bunu yapma”lardan oluşan bir hatırlatıcıdır. Sizin buna inanmadığınızı umuyorum. Eğer kendi çabalarınız aracılığı ile kendinizi kurtarmaya çalışıyorsanız, o zaman hiçbir şey hakkında bilginiz olmayacağı kesindir. Yeterince fedakarlıkta bulundunuz mu? Yeterince ağladınız mı? Yeterince dua ettiniz mi? Eğer iyi olmaya çalışıyorsanız, yeterince iyi, ne kadar iyidir?

Hiç kimse yapabilecekleri sayesinde kurtulamaz. Herkes, Tanrı’nın yapabileceklerinden dolayı kurtulabilir.

“Biliyorsunuz ki, atalarınızdan kalma boş yaşayışınızdan altın ya da gümüş gibi geçici şeylerle değil, kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz. Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı.” (1. Petrus 1:18-20, İncil)

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil). Tanrı’nın tam ceza ödenmeden günahkarları bağışlaması, O’nun adaleti ile çelişirdi ve O’nu kötülüğümüze ortak ederdi. Mesih günahlarımızın cezasını tam olarak ödedi—ama bu bağışlamanın istekle ve sevinçle alınması gerekir. Tanrı, cennete gitmesi için hiç kimseyi zorlamayacaktır.

Eğer çarmıh olmasaydı, şahsen ben, Tanrı’ya hiçbir zaman inanmazdım. Acının gerçek dünyasında, acıya karşı bağışıklığı olan bir Tanrı’ya kim tapınabilirdi? Farklı ülkelerdeki pek çok Budist tapınaklarına girdim ve Buda’nın heykelinin önünde saygıyla durdum. Buda, bacaklarını çapraz bir şekilde birbirine geçirmiş, kollarını birbirine kavuşturmuş, gözleri kapalı, ağız çevresinde bir gülümsemenin gölgesi gezinmektedir ve yüzünde çevresinden uzak bir ifade ile kendisini dünyanın acılarından ayırmıştır. Ama ben onun heykeline her bakışımda başka bir yöne dönmek zorunda kaldım. Buda’nın heykeli yerine, çarmıhtaki o yalnız, işkence görmüş ve bozulmuş çehreye baktım – O, ellerindeki ve ayaklarındaki çiviler, yırtılmış sırtı, dikenlerden delinmiş kanayan alnı, dayanamayacak kadar susuz kalarak kurumuş ağzı. Tanrı’nın terk ettiği karanlığın içine saplanmış gibi görünüyordu. İşte bana uygun olan Tanrı budur! O, bağışıklığını acı çekmek için bir kenara bıraktı. Et ve kan, gözyaşı ve ölümden oluşan dünyamızın içine girdi. O, bizim uğrumuza acı çekti.

“Çünkü Tanrı bütün doluluğunun O’nda bulunmasını uygun gördü. Mesih’in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O’nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu. Yaptığınız kötülükler yüzünden bir zamanlar düşüncelerinizde Tanrı’ya yabancı ve düşmandınız. Şimdiyse Mesih sizi Tanrı’nın önüne kutsal, lekesiz ve kusursuz olarak çıkarmak için öz bedeninin ölümü sayesinde sizi Tanrı’yla barıştırdı.” (Koloseliler 1:19-22, İncil)

Ümitsizce ihtiyaç duyduğumuz şey kurtuluştur; çağlar boyunca üzerimizdeki karanlık egemenliğini artırmış olan günah bağlarından özgür olabilme yetisidir. Bunu söylemek üzücü olsa da, bu satırları okuyan kimse, günahın yaşamları üzerindeki hakimiyetinden kendini kurtarma yetisine sahip değildir. İhtiyacımiz, bu zalim angaryacının elinden kurtulmaktır. Burada ve şimdi bizi bu zalim tutsaklıktan kurtarabilecek bir Kurtarıcı var mı? İncil’de bize Tanrı hakkında biraz fikir veren bu ayetlere dayanarak, Tanrı’nın ihtiyaç duyduğunuz Kurtarıcı’yı sağlama ihtimali nedir?

“Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor.” (2. Petrus 3:9, İncil)

“O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister.” (1. Timoteos 2:4, İncil)