headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cennette Arkadaşlarımızı ve Aile Üyelerimizi Tanıyabilecek miyiz?

 

Çoğu insan cennete vardıklarında yapmak istedikleri ilk şeyin, kendilerinden önce ölen sevdiklerini görmek olacağını söyler. Bunun böyle olabileceğinden kuşkuluyum. Cennetteki arkadaşlarımız ve ailemizi tanıyıp onlarla zaman geçirebileceğiz ve sonsuzlukta bunun için çok zamanımız olacak! Fakat bunun ilk yapmak isteyeceğimiz şey olacağını zannetmiyorum. Tanrı’yla yakın bir ilişkiye sahip olmak eminim çok daha fazla ilgimiz çekecek ve bununla meşgul olacağız. Sevdiklerimizle yeniden bir araya gelmek, ilk düşüneceğimiz şey olmayacak. 

01 hugging3zz99Örneğin, annemi yeniden görmeyi özlemle bekliyorum. Ölüm döşeğindeyken İsa Mesih’e iman etti. Hastanenin yoğun bakım kısmında, kendisini hayata bağlayan çok sayıda tüp ve makineye bağlıydı. Kendisine sorduğum sorulara verdiği yanıtla, kendisine günah, nasıl bağışlanabileceği, cennet ve oraya gidişin nasıl garantilenebileceğini anlatmamı istediğini belirtti, elimi sıkarak. İsa hakkında yazılanları okuduğumuzda sorularıma elimi ‘evet’ anlamında bir kez sıkarak ve ‘hayır’ anlamında sıkmayarak yanıt veriyordu.

Sonunda, Tanrı’nın önünde, İsa’nın uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğunu kabul etti ve yüreğinde İsa’ya bu hak edilmemiş merhamet için şükretti. Bu tuhaf iletişim şekliyle konuşmamız bittiğinde cennette sonsuz yaşam güvencesine sahip olmuştu; tıpkı Tanrı’nın her birimiz için istediği gibi. Tüpler nedeniyle sözle ifade edemediği halde hayatında daha önce sahip olmadığı bir esenlik ve aydınlığa sahip olmuştu. Bir keresinde koridorda beklerken hemşirelerin aralarında şöyle söylediklerini duydum: ‘202 numaralı odadaki kadın çok farklı görünüyor.’ Annemden bahsediyorlardı ve evet, gerçekten de artık çok farklıydı!

“Bir kimse Mesih'teyse, yeni yaratıktır. Eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” (2. Korintliler 5:17, İncil)

Birkaç gün sonra öldü ve doğrudan cennete gitti. Bu, kendi yaptığı iyilikler sayesinde değil, günahlarının bedelini ödeyen Kurtarıcı sayesinde oldu. İncil’de şöyle denir: “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6: 23, İncil). Büyük olasılıkla cennette yaptığı ilk şey, benim de oraya gittiğimde ilk olarak yapmayı umduğum şeydi: İsa’nın bedeninde, günahlarımızı yüklendiğinde öldürüldüğünde aldığı ve hala görülebilen yaralara uzun uzun bakmak.

02 image9406 look up face lower rezSanırım O’na söyleyeceğim ilk sözler şunlar olacak:

“Bunu benim için mi yaptın? Senin gibi biri, bunu, benim gibi biri için mi yaptı?!’ İsa’yla ilk kez yüz yüze geleceğimiz o ilk an duyacağımız merak, hayranlık ve sevinç muhteşem olacak. İşte, ondan sonra annemi arayacağım. Peki onu tanıyabilecek miyim? Ben onu, o da beni tanıyabilecek mi? Evet. Cennette sevdiklerimizi tanıyabileceğiz.

Aşağıda bundan nasıl emin olabileceğimizi göstermek istiyorum:    

I.  Kral Davut Bat-Şeva’yla işlediği günah nedeniyle, yeni doğmuş çocuğu öldüğünde yas tuttu ve sonra şöyle dedi: 

“Çocuk yaşarken oruç tutup ağladım. Çünkü, 'Kim bilir, RAB bana lütfeder de çocuk yaşar diye düşünüyordum. Ama çocuk öldü. Artık neden oruç tutayım? Onu geri getirebilir miyim ki? Ben onun yanına gideceğim, ama o bana geri dönmeyecek.” (2. Samuel 12: 22-23, Eski Antlaşma) 

Kral Davut, oğlu bebek olarak öldüğü halde cennette çocuğunu tanıyabileceğini düşündü.

II.  İncil’de İsa’ya iman edenler için cennetle ilgili şunlar söylenir:

“Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Tanrı'nın çocuklarıyız, ama ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ancak, Mesih göründüğü zaman O'na benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü O'nu olduğu gibi göreceğiz.” (1. Yuhanna 3: 2, İncil). İsa’yı ölümden dirildikten sonra ve göğe alınmadan önce öğrencileriyle geçirdiği kırk gün boyunca göründüğü şekilde göreceğiz. Peki nasıl O’na benzeyeceğiz?

03 image5404zz crowd“Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Oradan Kurtarıcı'yı, Rab İsa Mesih'i bekliyoruz. O her şeyi kendine bağlı kılmaya yeten gücünün etkinliğiyle zavallı bedenlerimizi değiştirip kendi yüce bedenine benzer hale getirecektir.” (Filipililer 3: 20-21, İncil)

Eğer İsa çarmıha gerildikten üç gün sonra mezardan çıktığı zaman dirilmiş olan bedeniyle tanınabiliyorsa, bizim bedenlerimizin de farklı olacağını düşünemiyorum. Birbirimizi tanımak konusunda herhangi bir sorun yaşamayacağız.


 

III.  İncil’de anlatılan ve aşağıda alıntı yaptığımız olay genel olarak “İsa’nın Görümünün değişmesi” olarak bilinir. Birbirimizi cennette tanıyacağımızın güçlü bir kanıtı olarak kabul edilir. İnsan öldükten sonra, fakat henüz dirilmeden önce ruh, tanınabilir bir ruh bedeni giyinir. İsa Mesih, Petrus, Yakup ve Yuhanna adlı üç öğrencisiyle birlikte dua etmek için dağa çıktığı sırada bu durum somut bir biçimde görülmüştür:

“İsa dua ederken yüzünün görünümü değişti, giysileri şimşek gibi parıldayan bir beyazlığa büründü.” (Luka 9: 29, İncil)

04 image9373 crowd blue greenSonra, Eski Antlaşma döneminde yaşamış iki peygamber, Musa ve İlyas, İsa ve öğrencilerinin karşısına çıktı ve onlarla konuşmaya başladı. Peygamberler, melek veya hayalet gibi değil, normal insanlar gibi görünüyorlardı. Sadece İsa değil, öğrenciler de Musa ve İlyas’ı tanıyabildiler.

Petrus, bu iki aziz ve İsa için çardak yapmasını isteyip istemediklerini bile sordu. İsa’nın öğrencileri, dünyadaki sınırlı bakış açılarıyla, cennetten gelen bu iki azizi tanıyabildiyse, sonsuzluktaki evimizde, yüceltilmiş bedenlerimizle, göksel bakış açımızla, dünyadaki tanıdıklarımızı tanıyabileceğimiz daha kesindir.

“Bu sözleri söyledikten yaklaşık sekiz gün sonra İsa, yanına Petrus, Yuhanna ve Yakup'u alarak dua etmek üzere dağa çıktı. İsa dua ederken yüzünün görünümü değişti, giysileri şimşek gibi parıldayan bir beyazlığa büründü. O anda görkem içinde beliren iki kişi İsa'yla konuşmaya başladılar. Bunlar Musa ile İlyas'tı. İsa'nın yakında Yeruşalim'de gerçekleşecek olan ayrılışını konuşuyorlardı. Petrus ile yanındakilerin üzerine uyku çökmüştü. Ama uykuları iyice dağılınca İsa'nın görkemini ve yanında duran iki kişiyi gördüler. Bunlar İsa'nın yanından ayrılırken Petrus İsa'ya, “Efendimiz” dedi, “Burada bulunmamız ne iyi oldu! Üç çardak kuralım: Biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a.” (Luka 9: 28-33, İncil)

İncil’de, cennette birbirimizi tanıyacağımızı kanıtlayan son üç bölüm için sadece İncil’den ayet numaraları vereceğim. Bunları kendiniz inceleyebilirsiniz.

IV.  İsa Mesih, kötü ama zengin olan bir adam ile Tanrı’ya bağlı bir yaşam sürdüren ama yoksul olan bir adamla ilgili bir hikaye anlattı (bkz. Luka 16:19-31, İncil). 05 beggar10 colorBu hikayeyi adamların maddi durumlarıyla ilişkilendirmesinin nedenlerinden biri, İsa’nın dönemindeki dindar insanların parayı çok sevmesiydi. Zengin adam öldü ve ölüler diyarına gönderildi. Tek isteği zengin adamın masasından düşen kırıntıları yemek olan bir dilenci de öldü. Zengin adamla aynı yere gitmediği halde, zengin adam dilenciyi uzaktan görüp tanıyabilmişti. O halde, burada sonraki yaşamda tanıyıp hatırlayacağımızı gösteren bir olayla karşı karşıyayız. Zengin adam, sınırlı ruhsal bilgelik ve algıya sahip olduğu “ölüler diyarında” diğerlerini tanıyabiliyorsa, anlayışın sınırlı olmadığı cennette sevdiklerimizi çok daha iyi tanıyıp bilebiliriz!

V.  İncil’de cennetten, sosyal ilişkilerin sürdüğü bir yer olarak söz edilir. Buradaki eğlence ve paydaşlık, şölen benzetmesiyle açıklanır. İsa, eski zamanlarda yaşamış atalar ve peygamberlerin bu bayramda birbirlerini tanıdıklarını söyler. Dünyanın her köşesinden ve her kuşaktan insanlar için de cennete girdiklerinde aynı şey söz konusu olacaktır. (bkz. Matta 8:11, İncil)

VI.  Elçi Pavlus, cennetin karşılıklı tanımanın olduğu bir yer olduğunu öğretmiştir.  Öğrencilerini yeniden görmenin yaratacağı sevinçten söz etmişti. Örneğin, Selanik’te iman edenleri cennette görmeyi bekliyor ve onları hizmeti sırasında İsa’yı Kurtarıcıları olarak kabul edenlerden ayırabileceğine inanıyordu. (bkz. 1. Selanikliler 2:19-20, İncil)

Sevdiklerimizi cennette tanımak cennetin çok iyi bir yanı olsa da, cennette kendi arzularımızla daha az, Tanrı ile daha fazla ilgileneceğiz. Sevdiklerimizle bir araya gelmek ve sevdiklerimizle birlikte sonsuzluk boyunca Tanrı’ya tapınmak ne büyük bir zevk olacak.