headerLogo2b-18pt-myriadpro

Yaşamımı ve İnsanlarla İlişkilerimi Geliştirmek Konusunda Kendimi Çaresiz Bir Şekilde Yetersiz Hissediyorum. Bana Bu Konuda Nasıl Bir Öğüt Verebilirsiniz?

Daha Derine İnmemiz Gerekir

04 image8101 face 45Bu ayetler bilmeniz gereken önemli bir gerçeği vurguluyor. Yürek ruhsal yaşamın merkezidir. Ağacın meyvesi hastalıklıysa o meyveyi iyileştirmeye çalışmazsınız değil mi? Meyveyi veren ağacı iyileştirmeye çalışırsınız. Aynı şekilde, insanın davranışları kötüyse alışkanlıklarını değiştirmek ya da yeni ilişkiler kurmak yeterli değildir. Daha derine inmeniz gerekir. Sorunun kökenine inmelisiniz, bu da, insanın yüreğiyle ilgili bir sorundur. İşte bu yüzden yüreklerimizin durumu çok önemlidir.

Aşağıda bu web sitesinde keşfedebileceğiniz en önemli gerçeklerden biri yer alır. Yaşantınızda radikal bir ruhsal değişime hazır mısınız? Açık fikirli bir insansanız lütfen bu iki gerçek üzerinde düşünün.

1)  İnsanın yüreğinde büyük bir sorun vardır.

2)  İnsanın yüreği cennete gitmesine izin verilecek kadar temiz olmadığı halde insan Tanrı tarafından kabul edilebilmesi için gereken değişikliği yapma gücüne sahip değildir.

İnsanlar kendilerini ahlaksal açıdan iyileştirmeye çalışırken sürekli yaptıkları hata, dışsal davranışlarını değiştirerek içlerini değiştirmeye çalışmalarıdır. Meyveyi değiştirmeye çalışıyoruz fakat meyvede görülen hastalığın nedeninin bu meyveyi veren ağaç ya da bitki olduğunu fark etmiyoruz. 

Yaşamınızda gereken temel iyileştirmenin yüreğinizde gerçekleşmesi gerektiğinden %100 emin değilseniz birkaç dakika için İsa’yla özel bir danışmanlık zamanı geçirmenizi öneririm. İsa şu an yaşıyor. İncil’deki bu ayetlerdeki sözlerini yeniden okuyun. “İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, ‘Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin’ dedi. ‘İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.” Bu kez İsa’nın bunu doğrudan yüreğinize konuşması için fırsat verin. 05 marriage heartshaped text1 45Kalabalığı çağırmak yerine bırakın İsa sizi kendisine çağırsın. Aşağıdaki boşluğa kendi isminizi yazın ve İsa’nın yüreğiniz hakkında söylediklerini dinleyin.  “_____________, gel yanıma. Beni dinle ve şunu belle…” 

İsa’nın uğraşmanızı istediği şeyin, aslında ilgilendiğiniz kariyer alanında karşınıza çıkan iş fırsatını kaçırmış olmanızla ilgisi yoktur. Patronunuzun ikiyüzlülüğü, kocanızın sadakatsizliği ya da en iyi arkadaşınızın eleştirel ruhuyla ilgisi yoktur. Eşinizin gömleklerinizi nasıl ütülediğiyle ya da okulda ne kadar az saygı gördüğünüzle ilgili değildir. Bunlar önemli olabilir ve daha sonra Tanrı’dan bu konuları çözmek için yardım isteyebilirsiniz. Ama önce yaşamınızda ve çevrenizdekilerle ilişkinizde gerçek ve kalıcı değişimi görmek istiyorsanız kendi yüreğinizle başlamalısınız. Yüreğinizi değiştirmekten söz ederken yeni kararlar vererek ya da imanınıza daha fazla önem vererek değiştirmeye çalışmaktan söz etmiyorum. Doğamız değişmediği sürece değişim çabalarımızın uzun dönemde pek etkisi olmayacaktır. Tarihin tekerrür etmesi de bu gerçeğin kanıtıdır. Yeni elektronik araçlar evlerimizi yirmi yıl önce bilinmeyen rahatlıklarla dolduruyor. Ama insan içinde hala boş, amaçsız ve huzursuz.

İsa Yüreğiniz Hakkında Size Ne Söyledi?

İnsanın içindeki şeylerin insanı kirlettiğini ve Tanrı’yla paydaşlığa uygun olmamasına neden olduğunu okuduk. Karanlığın ışıkla ne gibi bir paydaşlığı olabilir? Olamaz. Tanrı’nın pak iyiliğinin insanın içindeki kötülükle nasıl bir paydaşlığı olabilir? Olamaz. Peki ya insanın Tanrı’yla kişisel ilişkisi? ‘Ne ilişkisi?!!!’ diyebilirsiniz. Benim de söylemeye çalıştığım bu. Tanrı’yla kişisel ilişkimiz yok çünkü günahkarız ve Tanrı günahsız. İlişkimizin olmamasının nedeni Tanrı’nın bu dünyanın ötesinde, bilinemez olmasından kaynaklanmıyor.

06 image10225 talk people faceDaha önce sizden Tanrı’yla ilişkinizi tarif etmenizi istemiştim. Nasıl tarif ederdiniz? Çoğu insan hayatlarında hayalkırıklığına uğrayıp tatmin olmadıklarını hissediyorlar çünkü şu üç sorunun yanıtını asla bulamıyorlar: Nereden geldim? Neden buradayım? Nereye gidiyorum? Üçüncü soruyu yanıtlayamayan ve çekinmeden, ‘Öldüğümde cennete gideceğimi biliyorum’ diyemeyen kişiler ilk iki soruya da doğru yanıt veremezler. Neden mi? Çünkü üçüncü soruya verdikleri yanıt, kendilerini yaratan ve bu dünyaya getiren Tanrı’yı kişisel olarak tanımadıklarını gösterir.

Kendisini tanımanızı ve kendisine güvenmenizi isteyen Tanrı’yı dinleyin: “Çünkü sizin için düşündüğüm tasarıları biliyorum” diyor RAB. “Kötü tasarılar değil, size umutlu bir gelecek sağlayan esenlik tasarıları bunlar.” (Yeremya 29:11, Eski Antlaşma)

Konuşan, Kutsal Kitap’ın Tanrısı’dır. Sizin için ne gibi tasarıları var? Yaşamınız ve sonsuzluk için planları iyi planlar mı? Kutsal Kitap’ta bulacağınız Tanrı cennette olmanızı planlıyor. Ölmeden önce bilmeniz ve o zamana kadar nasıl yaşayacağınızı bilmeniz için sonsuzluktaki kaderinizin ne olacağını seve seve söyleyecektir. Tanrı’yla aranızdaki ‘ayrılığı’ kabul eder, Tanrı’nın kendisiyle sizin aranızda sağladığı barışı kabul ederseniz Tanrı’nın aranızdaki ilişkiyi onarmasının dünyada bulacağınız en büyük hazine olduğunu görürsünüz! Tanrı sizi cennete gitmeye zorlamayacaktır. Oraya ancak istediğiniz takdirde gidebilirsiniz. Bunu biliyor muydunuz? Aranızdaki engeli kendisi kaldırdığı için cennete gitmeyi sizin için olanaklı kıldı!

“Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı.”  (2. Korintliler 5:19, İncil)