headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tanrı'nın Koşulsuz Vaatleri

TANRI’NIN BELİRLİ KİŞİLERE VAATLERİ

10 image9857 arrow 45Kutsal Kitap’taki birçok vaat bir birey veya belirli bir grup birey için geçerlidir ve bazıları yargı içerir. İşte size birkaç örnek:

Tufandan önce dünyada yaşamış olanlara: Ölüm. “RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi.”  (Yaratılış 6:5-7, Eski Antlaşma)

Nuh ile ailesine: Kurtuluş. “RAB Nuh'a, ‘Bütün ailenle birlikte gemiye bin’ dedi, ‘Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum.’” (Yaratılış 7:1, Eski Antlaşma).  “... Nuh RAB'bin gözünde lütuf buldu.” (Yaratılış 6:8, Eski Antlaşma)

İbrahim’e: Soy, toprak, kutsama. “RAB Avram'a, ‘Ülkeni, akrabalarını, baba evini bırak, sana göstereceğim ülkeye git’ dedi, ‘Seni büyük bir ulus yapacağım, Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım, Bereket kaynağı olacaksın. Seni kutsayanları kutsayacak, Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki bütün halklar Senin aracılığınla kutsanacak.’” (Yaratılış 12:1-3, Eski Antlaşma) 

NOT: Tanrı, Harran’da yaşarken kendisine verilen Avram ismini, ‘ulusların babası’ anlamına gelen ‘İbrahim’ olarak değiştirdi. 

Musa’ya: Mucizevi belirtiler. “Musa, ‘Ya bana inanmazlarsa?’ dedi, ‘Sözümü dinlemez, 'RAB sana görünmedi' derlerse, ne olacak?’ RAB, ‘Elinde ne var?’ diye sordu. Musa, ‘Değnek’ diye yanıtladı. RAB, ‘Onu yere at’ dedi. Musa değneğini yere atınca, değnek yılan oldu. Musa yılandan kaçtı. RAB, ‘Elini uzat, kuyruğundan tut’ dedi. Musa elini uzatıp kuyruğunu tutunca yılan yine değnek oldu. RAB, ‘Bunu yap ki, ataları İbrahim'in, İshak'ın, Yakup'un Tanrısı RAB'bin sana göründüğüne inansınlar’ dedi.” (Mısır’dan Çıkış 4:1-5, Eski Antlaşma) 

11 image11605 arrow light down 45Süleyman’a: Bilgelik ve zenginlik. “Tanrı ona şöyle dedi: “Madem kendin için uzun ömür, zenginlik ve düşmanlarının ölümünü istemedin, bunların yerine adil bir yönetim için bilgelik istedin; isteğini yerine getireceğim. Sana öyle bir bilgelik ve sezgi dolu bir yürek vereceğim ki, benzeri ne senden öncekilerde görülmüştür, ne de senden sonrakilerde görülecektir. Sana istemediklerini de vereceğim: Yaşadığın sürece öbür kralların erişemeyeceği bir zenginlik ve onura ulaşacaksın. Eğer sen de baban Davut gibi kurallarıma ve buyruklarıma uyup yollarımda yürürsen, sana uzun ömür de vereceğim.” (1. Krallar 3:11-14, Eski Antlaşma) 

Hizkiya’ya: On beş yıl daha ömür. “Geri dön ve halkımı yöneten Hizkiya'ya şunu  söyle: 'Atan Davut'un Tanrısı RAB diyor ki: Duanı işittim, gözyaşlarını gördüm, seni sağlığına kavuşturacağım. Üç gün içinde RAB'bin Tapınağı'na çıkacaksın. Ömrünü on beş yıl daha uzatacağım. Seni de kenti de Asur Kralı'nın elinden kurtaracağım. Kendim için ve kulum Davut'un hatırı için bu kenti savunacağım.” (2. Krallar 20:5-6, Eski Antlaşma) 

Bakire Meryem’e: Doğa üstü bir şekilde gebe kalma. “Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di. Onun yanına giren melek, "Selam, ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir" dedi. Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, "Korkma Meryem" dedi, "Sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine 'Yüceler Yücesi'nin Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir." Meryem meleğe, "Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki" dedi. Melek ona şöyle yanıt verdi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur." "Ben Rab'bin kuluyum" dedi Meryem, "Bana dediğin gibi olsun." Bundan sonar melek onun yanından ayrıldı.” (Luka 1:26-38, İncil)

İsa’nın öğrencilerine: Tanrı’nın Kutsal Ruh’u tarafından hatırlatma. “Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak.” (Yuhanna 14:26, İncil)

TANRI’NIN BELİRLİ KİŞİLERE VAATLERİ BİZİM İÇİN DE GEÇERLİ Mİ?

12 image11606 cool text sometimes yes no 45Bazı durumlarda ‘evet’ ve bazı durumlarda ‘hayır.’ Eğer vaat, Tanrı’nın değişmez bir karakter özelliğini yanısıtıyorsa, o zaman vaadin bizim için de geçerli olduğunu varsayabiliriz. Tanrı değişmez olduğu için bunu varsayabiliriz. “Ben RAB'bim, değişmem.” (Malaki 3:6, Eski Antlaşma). Tanrı değişmez olduğu için, geçmişte başkaları için yaptıklarını bizim için de yapmasını bekleyebiliriz.  

Örnek #1 – İlk olarak İbrahim’in yaşamındaki bir olaya bakacağız. İbrahim henüz baba olmadan önce uzun yıllar boyunca kendisine ‘Avram’ dedildi. “Artık adın Avram değil, İbrahim olacak. Çünkü seni birçok ulusun babası yapacağım.” (Yaratılış 17:5, Eski Antlaşma). Bu örnekte, olay Tanrı’dan yeni ismini almasından önce geçtiği halde ‘İbrahim’ adını kullanacağım. ‘İbrahim’ ismi bizim için daha bildik bir isim olduğu için bu şekilde yapıyorum.