headerLogo2b-18pt-myriadpro

Ben Cehenneme Gitmem Gerektiğini Düşünmüyorum. Siz Kimsiniz ki, Bana Sonsuzluktaki Kaderimin İsa Mesih’e Nasıl Karşılık Verdiğime Bağlı Olduğunu Söylüyorsunuz?

16 rename 29 45

Hala Tanrı olduğu için, borcunu ödemesi gereken bir günahı yoktu. Yetkindir ve bu nedenle günahsızdır. İsteyerek, gönül rızasıyla, ölüm tepesine gitti, günahlarımızın cezasını ödemek için kendisini öldürmelerine izin verdi. O’na İsa dediler. Ben ise O’na Kurtarıcı ve Rab diyorum. Bizim uğrumuza canını verdi ve tanrılığını kanıtlamak için ölümden dirildi. Aynı İsa’nın çarmıha gerilmeden birkaç gün önce dediklerine kulak verin:
“Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.”  Yuhanna 10:10,18, İncil)

Tam bir Tanrı mı? Evet. “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.”  (Yuhanna 1:1, 3-4, İncil)

Tam bir insan mı? Evet. “Söz, insan olup aramızda yaşadı.”  (Yuhanna 1:14, İncil)

Tanrı’nın dünyaya Kendisi ve bizler arasındaki uçurum arasında köprü kurmaya geldiğini söylüyorum size. “Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti.”  (2. Korintliler 5:19, İncil) 

İnsanın kendisi için yarattığı büyük sorun, Tanrı’nın bağışlama armağanını kabul etmemesidir. Bu armağanı hak etmeye çalışıyoruz. Hakkını vermeye çalışıyoruz.  Cennetin üzerinde bir fiyat etiketi olduğunu ve bunu satın almak için gereken ruhsal yeterliliğe sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Oysa Tanrı, bir kerede sonsuza dek geçerli olacak bir afla cennete girişimizi güvence altına almıştır.

“Ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam.”  (Hezekiel 18:23, Eski Antlaşma)

17 god do you really love me sharper temp5 45Tanrı’nın agape sevgisi kimsenin kötülüğünü istemez. İsteyerek kimseyi incitmez ya da kimseye karşı haksızlık yapmaz. Başkalarının hataları ya da başarısızlıklarından sevinç duymaz. Bu, Tanrı’nın sevgi Tanrısı olduğu için yasa tanımazlığı görmezden geleceği anlamına mı geliyor? Eminim, Tanrı’nın karşı karşıya olduğu sözde çıkmazı anlattığım sayfayı, Tanrı hakkında uzun zamandır okuduğunuz en derin anlayışa sahip gerçeklerden biri olarak gördünüz. Tanrı günahımızı affederse nasıl adil olabilir? Tevrat, Zebur ve İncil’in söylediği gibi Tanrı günahı ciddiye alıyorsa ve mahkum ediyorsa, nasıl affedebilir?

Şu ana kadar İsa’nın neden günahlarımızın bedelini yaşam kanıyla ödemesiyle ilgili bir neden vermedim. Neden kanının dökülmesi gerekti? Neden yaşam alınması gerekti? Tevrat’taki bu ayet ve İncil’den alıntı yaptığım sonraki iki ayet Tanrı’nın neden bu şekilde davrandığını açıklıyor: 

“Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size...kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatır.” (Levililer 17:11, Eski Antlaşma)

Kan yaşamı temsil eder. İncil şöyle açıklıyor, “kan dökülmeden bağışlama olmaz.” (İbraniler 9:22, İncil). Et ve kandan insanlar olduğumuz için, Tanrı Kutsal Kitap boyunca günahımızın bedelinin ödenmesi ve günahın ortadan kaldırılması için kan akıtılması gerektiğini açıklamıştır.  İsa da dünyaya bunu yapmak için geldi. Sanki mahkemedeki Yargıç günahkar için ölüm cezası veriyor. Çünkü “Günahın ücreti ölümdür” (Romalılar 3:23, İncil). Sonra da suçluyu böyle bir agape sevgisiyle sevdiği için cübbesini çıkarıp, tokmağını bırakıp mahkum olmuş günahkarın cezasını ödüyor. İsa böyle yaptı ve bunun için yaptı. İsa şöyle dedi:

“Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur.”  (Yuhanna 15:13, İncil) 

İsa bunu çarmıha gerilmeden birkaç saat önce söyledi. Yerimize ölürken şöyle diyordu, “Bende böyle bir sevgi bulacaksınız.”

18 image5664 surprise 45Tanrı’nın, itaatsizliğimiz sorununu adalet ve merhametinden ödün vermeden çözme biçimi sizi şaşırtmış olmalı. İşte başka bir sürpriz. Dünyada İsa’nın çarmıhta gösterdiği türde sevgiyi deneyim eden ilk iki insan kimdi? Adem ve Havva. Bu her ne kadar size inanılmaz görünse de, Tanrı size de onlara davrandığı gibi davranacak. Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz. Hepimize karşı aynı davranır.

Kutsal Kitap bize, yaratılış dehasının tacı olan insanın peşinden vazgeçmeyen bir şekilde giden bir Tanrı’yı gösterir. Bizi kendisi için yaratmış ve bize sonsuz evi olan cennete gitme daveti yapmıştır. Peki bu davet karşılıksız mı? Hayır, bedeli olan bir davettir - O’nun için bedeli ağır olan ama bizim için karşılıksız olan bir davettir. 

Tanrı’nın sevgisi sadece Tanrı’yı vermeye yöneltmekle kalmaz, ağır bir bedeli olduğu zaman bile vermeye yöneltir. Bu gerçekten de insanın sevgisinden farklıdır. Örneğin, bize rahatsızlık verecek ya da bizim için ağır bir bedeli olan bir şeyi başkası için yapmaktan çekiniriz. Tanrı bizi böyle bir sevgiyle sevdiği için günahlarımızdan kurtulmamız için bir tasarı hazırladı. Ancak Tanrı bizi bu tür bir sevgiyle sevdiği için günahlarımıza bir karşılık sağlamayı seçti. Bu sağlayış tarihin başlangıcına,yasak meyve Havva ve Adem'in dudaklarına değdiği zaman çarmıhın gölgesinin ufukta belirmesine dek gider. Tanrı Aden Bahçesi’nde Adam ve Havva'nın itaatsizliği karşısında onların günahlarını örtmek için masum bir hayvanın kurban ettiğinde, bunun şekillenmeye başladığını görürüz.